Monday, January 21, 2013

Karne Zamanı

   Şubat tatili kapıda! Okulların kapanmasına sayılı günler kaldı. Malum 25 Haziran'da karneler alınıyor ve ilk dönem sona eriyor. Tüm anne ve babalar en az çocukları kadar heyecanla bu karneyi bekliyor. Her zaman olduğu gibi sevinen, üzülen hatta ağlayan çocuklar elbette olacak. Peki, ebeveynler olarak; olası bir durum olan, kırık karne problemine karşı ne yapmalı ve nasıl davranmalıyız?

  Öncelikle ilk düşünmemiz gereken mutlak konu, önümüze gelen karnenin yalnızca çocuklarımıza ait olmadığıdır. Çocuğumuzun göstermiş olduğu başarı ve başarızlıkda en büyük pay anne ve babaya düşüyor. Çok başarılı, karne notu baştan aşağı iyi notlarla gelen bir çocukta başarı payınız ne kadar gerçekse, kırık notla gelen bir öğrencinin başarızlığın da da  payınız bir o kadar  tartışılmaz gerçektir. Çok kısa olarak bir an geçmişe, çocukluğunuza dönmeyi deneyin. Başarısızlıkla sonuçlanan bir karne alanlarınız elbette olmuştur. Neler hissetmiştiniz bir düşünün. Korku, heyecan panik.. Bu karneyi aileme nasıl gösteririm endişesi..Ailenizden beklediğiniz o ''mutlak'' anlayış.. Kiminiz yemesi gereken azarı yedi, kiminiz cezalandırıldınız, kiminizse gerekli anlayışı gördünüz, ve bir daha ki döneme kırıkları düzeltme sözleri verdiniz. Kısacası hepimiz iyi - kötü bu yollardan geçtik öyle değil mi?


   Kırık bir karne her şeyin sonu demek değildir. Önemli olan çocuklarımızı gerekli şekilde motive etmek, daha iyisini yapabileceğine inandırmak, ve bir sonraki döneme ''kırık not sendromunundan'' arındırmış olarak hazırlayabilmektir. Çocukları azarlamak, küçük düşmesini sağlayacak hakaretler de bulunmak sizce ne kadar yapıcı bir davranış olabilir? Gelişme çağında olmak demek sadece fiziksel anlamda değil; beyin gücü, akıl ve mantığın gerekli insani değerlerin oturmasını sağlama olarak düşünmeliyiz. Ruhsal gelişme çağı da diyebiliriz bir anlam da.. Böylesine önemli bir dönemden geçmekte olan bu çocuklar için gerekli sabrı ve anlayışı göstermek aileye düşen en önemli görevlerden biri. Bazı ailelerin en sık yaptığı hatalardan biri de kıyaslamak! Çocuğunuzu başkalarıyla kesinlikle kıyaslamayın. Çünkü böyle bir durum çözüm sağlamadığı gibi, çocuğunuzun da size karşı başka kıyaslamaları ortaya koyması olası bir durum. Bu kıyaslamanın hiç kimseye bir getirisi zaten olmayacaktır emin olun. Unutmamalıyız ki onlar bizim çocuklarımız. Onları yetiştirmek, iyiyi doğruyu empoze edebilmek aslolan görevimiz.Yanlış tutumlar göstererek, çocuklarınızın hayatlarıyla oynamayın.

   Her karne dönemin de duyulan intihar/evden kaçma haberlerine konu olan o çocuklardan biri de sizin evlâdınız olmasın. Karneler alınmadan önce sizlere son diyebileceğimiz, anlayışlı olmanız, yeterli sabrı göstermeniz ve aynı zaman da o karneden  kendinize pay biçmeniz olacak. 

 Nurgül Erenler

No comments:

Post a Comment

Yazar

authorHello, my name is Jack Sparrow. I'm a 50 year old self-employed Pirate from the Caribbean.
Learn More ?